25 Mayıs 2011 Çarşamba

Kaçmaz AMA Patlar



Siz de benim gibi ince çorabı 1 bilemedin 2 kez giyenlerdenseniz bu çorap tam bana göre diyebilirsiniz .
Penti uzun çalışmalarının sonucunda non-run adını verdiği kaçınca yürümeyen çorap üretti. Çorap delindiği ya da takıldığı zaman yürümüyormuş. Yürümüyormuş da bu çorap bildiğiniz patlıyor efendim. Kaçan çorabı bile 1-2 kez giyebiliyorken binbir hevesle almış olduğum penti kaçmayan çorap karnımın üstünden bildiğiniz patladı para kadar bir delik açıldı. Hayır yani patlamasın kaçmasın diye senelerdir hep 1 beden büyüğünü alırım kaldı ki bu çorap öyle esnek ki neredeyse kafama kadar çıkacak esneklikte. Ha kafana kadar çekmeye çalıştıysan tabi patlar gibi bir savunma yapmaya kalkacaksanız tabiî ki kafama kadar çekmeye çalışmadım normal olması gerektiği yerde bıraktım. Anlayacağınız bu ürün benim için tam bir fiyasko oldu. Sorun bende mi diyeceğim ancak ofisten başka kullanan arkadaşların da çeşitli yerlerden patlamış çorapları. Penti yönetim kurulu başkanı artık kaçan yere oje sürmek gerekmeyecek demiş ama acaba delik olması daha mı güzel bir görüntü anlayamadım.
Çorabın fiyatı 9.90 TL bundan sonra alır mıyım sanmıyorum bana ekstra bir kazanç sağlamadı kaçmış çorapla gezmek istemeyeceğim gibi ben patlak çorapla da gezmek istemem.
Belki şikayetler artarsa Penti markası da ona göre önlemini alır.

24 Mayıs 2011 Salı

Sorun Bende Değil Sende!!!


Dizüstü edebiyat serisinin yeni kitabı.
Pucca, Samihazinses,Onur Gökşenden sonra “Türkçe sözlü hafif batı kadını” olarak tanıdığımız Pink Freud un kitabı da bu seriye eklendi.
"Bir kitap okudum hayatım değişti diyebilmeyi çok isterdim. Ama bir adam tanıdım ve hayatımın içine etti." Diyor Sevgili Pink Freud:)
Okurken hakikaten yaa dedirten kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz, güldüren ve bir çırpıda okuma isteği uyandırırken bir yandan da bitmemesi için ağırdan davrandığınız bir kitap.
Bu kitap hakkında az çok fikrim vardı ve o yüzden aslında tatile gittiğimde okumayı planlıyordum.
Tam tatillik yazlık bir kitaptı. Yazlık kitap da nasıl oluyor diye sormayın oluyor işte:)
Yazın daha hafif, güldüren ağlatan ama bir çırpıda okunabilecek bilgi verme kaygısı gütmeyen, irdelemek için kafamı yormayacağım çerezlik kitaplardan yana kullanıyorum tercihimi.
Tabiî ki kitapları çerezlik hafif ya da ağır diye ayırmak pek doğru olmaz ancak kışın daha edebi yönü kuvvetli beni zorlayacak olan kitapları okumayı tercih ediyorum.
Evet bu kitabı da yazın tatilde okumayı planlıyordum ancak dayanamadım ve birkaç sayfasını okuyayım hiç olmazsa diyerek başladığım kitabı bitirmişim!
Okurken tüm dertlerinizi unutturacak gibi olmasının yanı sıra sizi bir paranoyaya da sürükleyebilir eşleriniz/sevgilileriniz ile ilgili… benden uyarması:)
Cimri erkekten tutunda sonradan görmeye, anne kuzusundan sapkın erkeğe kadar çeşitli erkek örneklerini bulmak mümkün kitap da… en dikkat çekeni de kitabın aslında yapı taşını oluşturan 4 senelik ilişkisini bir mesajla sonlandırıp 3 ay içerisinde evlenen bora örneği olsa gerek… Bora ‘ya kitabın sonunda ne olduğunu tabii ki de söylemeyeceğim ancak benim merak ettiğim konu kitabın sonunda yaşananlardan sonra ne oldu? yazardan devamını bekliyoruz… :)

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Bir şiir....

Geldim.. Gitmelere bekle diyerek... Attım Valize Bir Kaç Kırgınlık, Bir İki Vefasızlık... Bir Kaç Acı Söz, Benim Hatırladıklarım... Bir Kaç İyi Söz, Senin Unuttukların... Geldim...! Korkma Aç Kapıyı..! Sende Kalmaya Değil, Beni Almaya Geldim...!

Sunay Akın.